2007 yılında dünyanın yedi yeni harikasından biri olarak sayılmaya başlayan Petra Antik Kenti Nebati İmparatorluğu’na uzun yıllar başkentlik yaptı. Gül kırmızısı şehir olarak adlandırılan Petra, gizemli geçmişi ile turistlerin ilgisini çekiyor. O halde Petra Antik Kenti nerede?
Petra Antik Kenti Ürdün’de Yer Alıyor
Ülkemizden bu muhteşem kenti ziyaret etmek isteyen turistlerin Ürdün’e gitmesi gerekiyor. Petra Antik Kenti Ürdün’ün Lut Gölü ve Akabe Körfezi arasında bir bölgede bulunuyor.
Şöhreti her geçen yıl daha da artan Petra, Ürdün’e turist akını gerçekleşmesini sağlıyor. Öyle ki turist sayısı geçtiğimiz seneye nazaran 2 milyona yakın artış göstererek neredeyse rekor kırıyor.
Ürdün'e Nasıl Gidilir?
Türkiye’den Ürdün’e gitmek isteyen bir vatandaş vizeye ihtiyaç duymuyor. Pasaportu olan her Türk vatandaşı Petra Antik Kenti görmek için vizesiz seyahat edebiliyor.
İstanbul veya Ankara’dan dış hatlarla yapacağınız uçak yolculuğu ile Ürdün’e aktarmasız olarak 2 saat 10 dakikalık bir sürede varabiliyorsunuz.
Petra Antik Kenti Özellikleri Neler?
Nebati İmparatorluğu’na başkentlik yapan Petra Antik Kenti daha sonra Roma İmparatorluğu himayesine girerek farklı medeniyetleri bünyesinde barındırıyor. Önemli ticaret yollarının uğrak noktası olan şehir 2 bin yıllık tarihi ile önemini koruyor.
UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirası listesine dahil edilen Petra Antik Kenti 2007 yılında Dünyanın Yedi Yeni Harikası arasına seçiliyor. Petra’da kaya bloklardan oyulmuş yerleşim yerlerine, kaya mezarlıklarına, tapınaklara, sütunlu sokaklara, tiyatrolara ve su kanallarına rastlamak mümkün.
Devasa kaya yarıklarının arasından geçerek gidilen şehir şimdilerde yöre halkına geçim kaynağı oluşturuyor. Kayaların oyulması ile içerisinden çıkan tozun kırmızı renk olması Petra Antik Kenti, Gül kırmızı şehir olarak adlandırılmasına neden oluyor.
Bazı insanlar Petra'nın İslam'ın doğduğu topraklar olduğuna inanıyor.