112 Acil Çağrı Merkezi'nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri öne sürülen 22'si tutuklu 47 şüpheliye ilişkin soruşturmada İstanbul Şafak Hastanesi'nin de adı geçiyor.
Şafak Hastanesi Başhekimi: "Bu Olay Hiçbir Vicdana Sığmıyor"
Söz konusu suçlamaları kabul etmeyen İstanbul Şafak Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Bektaş Yıldırım, konuya ilişkin sorulara şöyle yanıt verdi: "Hastanenizin iddianamede yer aldığına dair tarafınıza ulaşan bir belge var mı? Hastanelerimize bebek ölümleri ile ilgili hiçbir soruşturma ve inceleme belgesi gelmemiştir. Hastanenizin yoğun bakım ünitesinde tedavi görüp hayatını kaybeden çocuk oldu mu?
112 tarafından bu süreçte kurumumuza getirilen hiçbir bebek olmamıştır. Biz hastanemizde doğan prematüre bebeklere bakarız. Dışardan gelen herhangi bir bebek almıyoruz. SGK onayı olmadan bir hasta nasıl yoğun bakıma alınır? Önce hasta hastaneye yatar, sonra SGK' dan onay alınır. Eğer hasta acil bir hastaysa ilk önce gerekli tıbbi girişimler yapılır, yapılacakların tümü tam ve eksiksiz olarak yapıldıktan sonra diğer bürokratik işlemler yapılır.
Bir doktor olarak olayı ilk duyduğunuzda neler hissettiniz? Doğrusu tüylerim ürperdi. Biz doktorlar hastayı yaşatmaya uğraşırız. Hiçbir ayrım yapmadan (din, dil, ırk) son ana kadar emek veririz. Bu olay hiçbir vicdana sığmayacak kadar kötü bir olay, bir doktorun bunları nasıl yapabileceğini 40 senelik bir hoca olarak anlamıyorum.
Bu olayın patlak vermesinden sonra aileler diken üstünde... Onlara bir mesajınız var mı? Herkese sakin olmalarını, sükunet içerisinde soruşturmanın nihayetlenmesini beklemelerini tavsiye ederim. Her meslek grubunun içinde iyileri de vardır, böyleleri de maalesef var. Bir iki sağlık çalışanımızın böyle olmasını tüm sağlık çalışanlarına teşmil etmemek gerekir. Hipokrat yemini etmiş biz doktorlar yine hastalarımıza özenle bakmaya, onları tedavi etmeye çalışacağız.
Vicdanları yaralayan olay toplumsal bir travmaya dönüştü. Bu durum sizce nasıl aşılabilir? Kamu oyunun sağ duyulu olması, olayı serin kanlılıkla takip etmesi ve biz doktorlara güvenmesi lazım. Biz hekimler devletimizin de yardımlarıyla içimizdeki çürük elmaları ayıklarız.